Kawasaki Hastalığı Bulaşıcı Mı? Kawasaki Hastalığı Belirtileri Nelerdir? Kawasaki Hastalığı Nedir? Hakkında merak edilen, bazı bilgileri yazımızda derledik.
Kawasaki Hastalığı Bulaşıcı Mı? Kawasaki Hastalığı Belirtileri Nelerdir?
Genel olarak, kalbi besleyen koroner atardamarlar başta olmak üzere, orta büyüklükteki damarlar da genişlemelere vede vasküli olarak da bilinen damar çeperlerin de iltihaplanmalara neden olan hastalığa kawasaki hastalığı denir. Yazımızın içeriğin de, siz değerli dostlarımız için kawasaki hastalığı nedir? vede kawasaki hastalığı belirtileri nelerdir? Soruları ile ilgili cevaplara ayrıntılı olarak ulaşabilirsiniz. Peki Kawasaki hastalığı bulaşıcı mı?
Kawasaki hastalığı, Japonya başta olmak üzere, tüm dünya da yaygın olarak görülmektedir. Çoğunlukla 5 yaşın altındaki küçük çocuklarda rastlanmaktadır. Hastalık nadiren de olsa, 3 aydan küçük vede 5 yaşından büyük çocuklarda da ortaya çıkmaktadır. Hastalığa yılın her dönemin de rastlansa da kış vede ilkbahar mevsimlerinde daha fazla vaka görülmektedir. İstatiklere göre erkek çocuklar da daha fazla görülen hastalığın nedeni de, tam olarak bilinmiyor. Enfeksiyonlara maruz kalmanın önemli neden olarak görüldüğü hastalıkta genetik yatkınlık da etkili olmaktadır. Özellik ile virüs vede bakterilerin kan damarlarının iltihaplanmasın da önemli role sahip olduğu düşünülür. Kawasaki hastalığı bakteri vede virüs tarafından da tetiklenebilir. Nedeninin bazı faktörler ile ilişkisi bilinse de, kawasaki önlenebilir hastalık değildir. Belirtilerin hastalığa neden olabileceği öngörülememektedir. Kawasaki hastalığı, nadirde olsa tekrarlayabilir. Yazımızın devamına giderek kawasaki hastalığı belirtileri yazımızdan haberdar edebilirsiniz.
Kawasaki Hastalığı Nedir?
Kawasaki Hastalığı Belirtileri
Kawasaki hastalığı, hızlı ilerleyen yakınmalarla ortalama iki hafta içinde istenmeyen sonuçlar doğurabilir. Tüm belirtileri her çocukta ortaya çıkmaz. Özellikle hastalığın ilerleyen aşamasında görülen kalp komplikasyonları, tedavi gören çocukların çok azında ortaya çıkar. Bir yaşından küçük çocuklarda da semptomların belli belirtsiz olması nedeni ile teşhis konulması zorlaşmaktadır. Bu durumda tanı vede tedavi gecikmekte ve kalp damarlarında genişleme daha sık rastlanmaktadır. Üç aşamada ilerleyen hastalığın ilk evresi yüksek ateş ile karakterizedir. İlk 3 günlük dönem de 39 derecenin üzerinde seyreden yüksek ateş görülmektedir. Bununla birlikte;
– Lenf bezlerinde büyüme,
– Gözler de kızarıklık,
– Normalden daha kırmızı vede şiş dil,
– Boğaz, ağız kenarında vede dudaklarda tahriş ile kızarmalar,
– Gövde, kasık vede bacak derilerinde döküntü, kızarıklık ile soyulma,
– El vede ayaklarda kızarıklık ile şişlikler rastlanabilir.
Belirtilerin yanı sıra bebeklik döneminde verem aşısı yapılmış çocukların bazılarında, aşı bölgesinde kızarmalar da rastlanmaktadır. Semptomların ortaya çıktığı ilk 3 ila 5’inci günü çocuklar oldukça huzursuz olur. Yüksek ateşin bu süre boyunca düşmediği çocukların tedavi altına alınması lazım. Hastalığın son aşamasında ise, belirtiler ortadan kalkar. Bunun ile birlikte tedavi uygulanmadığı takdirde çocuklarda kalp komplikasyonları olabilir. Bu komplikasyonlar hastalığın, en önemli vede ciddi semptomlarıdır. Kalpte aritmiler vede çeşitli katmanlarda iltihaplanmalar görülebilse de hastalığın yarattığı en büyük hasar kalp damarlarında genişlemedir.
– El vede ayak parmak uçlarında soyulma,
– İshal vede kusma,
– Eklem yerlerinde şişlikler vede ağrı,
– Baş vede karın ağrısı.
Kawasaki hastalığı, bulaşıcı hastalık değildir. Özellikle 5 yaşından küçük çocukların toplu olarak, bulunduğu ana sınıfı veya kreş gibi kurumlarda da hastalığın yayılma olasılığı yoktur. Kawasaki hastalığının nedeni henüz tam olarak bilinmemektedir. Bazı faktörlere bağlı olarak ortaya çıktığı düşünülmektedir. Bu hastalık nadirde olsa tekrarlayabilir. Bazı vakalar da uygun tedavi sonrası hastalık tam olarak iyileşse de, ikinci bir atak görülebilir.
Kawasaki Hastalığı Tedavisi Var Mı?
Kawasaki hastalığı tanısı konabilmesi için, çocuklar da ortaya çıkan semptomların gözlemlenmesi lazım. Tanı, yalnızca uzman hekim tarafından klinik bulgulara bağlı olarak konur. Özellik ile hastalığın ilk aşamasında görülen bir kaç gündür devam eden yüksek ateşe eşlik eden, gözlerde kızarıklık, deride döküntü, boyun lenf bezlerinin büyümesi, ağız kenarı vede boğazda tahriş ile kol ve bacaklarda kızarıklık, şişlik ile soyulmalar tanı esnasında doktorların üzerinde durduğu semptomlardır. Bu beş belirtiden dördünün görüldüğü çocuklara kawasaki hastalığı teşhisi konur. Klinik belirtilerin dışında hastalığı kesin olarak teşhis edecek, henüz bir test yoktur. Bazı testlerden yararlanılır. CRP vede sedimantasyon düzeyinin normalin üstünde seyretmesi, lökosit sayısında vede karaciğer enzim düzeyinde anormal artış, kansızlık vede trombosit saysında yükselme gibi bulgular laboratuvar testleriyle ölçülerek tanıda doktorlara yardımcı olur.
Kawasaki hastalığını ntedavisi, tanının hemen sonrası başlatılmaktadır. Çoğu vaka da semptomlar kendiliğinden iyileşsede, bazı hastalar da tıbbi tedaviye geçilmemesi ciddi sonuçlar doğurabilir. Hızlı ilerleyen hastalıkta erken tedavi başlanmadığında, kalp komplikasyonları görülebilme ihtimali yüksektir. Genellik ile sağlık kurumlarında kalple ilgili sorunların görülme olasılığına karşın çocuklar gözetim vede tedavi altında tutulur. Hastalığın tedavisin de öncelik ile aspirin vede yüksek dozda intravenöz immünoglobülin yapılmaktadır. Antikor olarak da bilinen intravenöz immünoglobülin, insan kanının sıvı bölgesinden elde edilen saf plazma anlamına gelir. Aspirin vede özellik ile enfeksiyon tedavilerinde sıklıkla kullanılan intravenöz immünoglobülin birlikte uygulanan iltihapların vede hastalığın hızlı ilerleme gösteren belirtilerinin azaltılması amaçlanır. Hastalığın son evresin de görülen koroner damar genişlemesinin ortaya çıkma olasılığını en aza indirmek amacı ile bu tedavi yöntemi yapılır.
Kawasaki Hastalığı Geçer Mi?
Çoğu hastalar için bu tedavinin yapılması yeterlidir. Bununla birlikte, bazı çocukların intravenöz immünoglobülin tedavisine yanıt vermemesi nedeni ile alternatif tedavi yöntemlerine geçilir. Damar içi kortikosteroid verilmesi, bu yöntemler arasındadır. Özellik ile koroner arter anevrizmalarında kortikosteroid sıklıkla uygulanır. Halk arasında kortizon olarak da bilinen, bu tedavi tekniği iltihapların azaltılmasına yardımcı olur. Tedavi başladıktan 24 ila 48 saat sonrasın da çoğu hastada yüksek ateş geriler. Bu nokta da hastalara uygulanan aspirinin dozu azaltılır. Tedavi esnasında düşük dozda da olsa, aspirin verilmeye devam edilmesinin en önemli nedenlerinden biri iltihap görülen koroner arterde kan pıhtısı oluşumunun önüne geçilir. Kalp damarlarındaki genişlemenin gerilemesi sonrası, ilaç tedavisine son verilir.
İntravenöz immünoglobülin vede aspirin kawasaki hastalığın da etkin bir tedavi tekniği olmasına rağmen uygulamanın bazı yan etkileri vardır. Bazı hastalar da alerjik reaksiyonlar, baş vede kas ağrıları ile çok nadiren de olsa beyin zarı iltihabı rastlanmaktadır. İntravenöz immünglobülin, tedavisinden sonra çocukluk çağının rutin yapılan aşılarının ertelenmesi lazım.
Kawasaki Hastalığı Bulaşıcı Mı, kawasaki hastalığı ani başlangıçlı rahatsızlık olup, orta boy damarlardaki iltihaplanma ile seyreden rahatsızlıktır. Oldukça ciddi bir hastalık olan bu rahatsızlık 5 yaşındaki çocuklarda sık görülür. Hastalık özellikle koroner damarları etkiler. Eğer ki sizin de kawasaki hastalığı bulaşıcı mı, yazımız hakkında sorularınız varsa, bize yorum bölümünden ya da sosyal ağlarımızdan sorabilirsiniz. Kawasaki hastalığı bulaşıcı mı, sayfamızı arkadaşlarınızın da bilgisi olması için onlarla paylaşarak, arkadaşlarınızı da kawasaki hastalığı belirtileri, yazımızdan haberdar edebilirsiniz.
Bizleri facebook sayfamızdan takip edebilirsiniz. Facebook sayfamıza gitmek için TIKLA
Soru vede şikayetleriniz için bize yorum bölümünden yazabilirsiniz. Her türlü sorunlarınız için yardımcı olmaya çalışmaktayız.
Dikkatinizi çekebilecek diğer tavsiye bağlantımız; Romatoloji Hastalıkların Belirtileri Nelerdir?