Sevginin Adını Koydum Yalnızlık! Sevmek belkide, sonsuzluk demektir her seven kişi kendince sever özgürce sever. Gülüşlerle sever…
Yıllardır düşünmekte beynim, sevgi nasıl birşeydir diye birgün sevilecek mi kalbim diye içimde ki terettüdde kalmış hisler ile başlayan yalnızlık rıhtımı beni alıp götürdü benliğimin sessizliğine…
Sevginin Adını Koydum Yalnızlık!Yalnızlık Rıhtımında Sözler
Yalnızlık rıhtımında sözler ise insanı alıp götürür diyardan diyara, savurur her bir tarafa. İnsan tek başına kalır duyguları ile başbaşa. Düşünürsün çıkamazsın sevginin durağında beklersin, ansızın biri çıkıp yalnızlığını belkide bir anda bitirecek diye bekler durursun.
Neden’dir bilmem ama son zamanlarda, sevginin adını koydum yalnızlık içimde öyle derinlere işledi ki, yanımda dostlarımda olsa yalnızlığımı atamaz oldu bedenim.
Geceleri düşlere dalmak, hep hatıralarda boğulmak olsa gerek sevgi hatırına derinlerde yüzmek. Birgün nasıl olsa son bulacaktı yaşanılan bu hayat, dipsiz koyularda acımasız insanların bakışlarında. İnsanlar, hep kendi çıkarları için birşeyler yapmaktayken, neden hiç birşeyi görmemezlikten gelirler. Doğru düşüncelerde kaybolurken, yalan yüzler tanıdım. Sessizliğe börüldüm, sessiz kaldım. Sebepsiz yokuşlarda terledim, bitkin düştüm. Sebepsizde yok oluşuma şahit oldum.
Dünyada onca insan varken, onlar arasında kayboluşumu seyrettim. Aynalardan korkar oldum son zamanlarda, eski benden eser kalmayan yalnızlığımı dinledim. İç sesimi duydum, kulak verdim ve durgunlaşan benliğime hapsoldum. Belkide yaşlanıyordu bedenim, gençecik yaşta. Tükeniyordum artık yaptıklarımdan, yapacaklarımdan. Sonsuza gidecek yollar beni bekliyordu sanki, ömür yolunda çıkmaz yerlerde düşünceler biriktirdim sebepsiz. Beynimi kurcaladım, kalbim dayanmaz oldu insanların nankör gözlerine, arkadan konuşmalarına yüzümüze bakıp söyleyemediklerini başkalarına anlatmalarından.
Rıhtımda sözler; hep başka yazılıyordu, her oturduğumda gökyüzünde gözlerim ve anlatmaya çalıştığım bitmek bilmeyen isyanım. Sonsuz gidişler biriktirdiğim yıldızların parlaklığını dile getirdim satırlarda. Sonsuzluk demek benim için yıpranmış bir yaprak misali tükenişti.
Yazmakla ne kadar anlatılırdı bilmiyorum, anlatmaya çalıştığım kadar sevgi sözcüklerini dökmek isterdi benliğim. Ama bir annenin yavrusuna baktığı gibi sevilmekti umutlarım. Bir sıcak el arardı oysa ellerim. Şimdi ise yalnızlık rıhtımında yazar dururum sabahın ışıklarına, gün doğuşuna kadar artık. Sessizliğime sesinizi katmayın, sessizliğimde derinliğimi vede içimi dinleyim elveda dış dünya, elveda bana gelecek umutlar. Elveda herşeyi bekleyenler sevgiden yoksul olanlar. Yalnızlığımla mutluluğa giderim sorunsuz vede yıpranışlarımla…